Bu makale Kral VI. ve I. James'in[1] cadıcılığa ve büyücülüğe olan merakının başlangıcını sağlayan olayları ve süreci ele almaktadır.
——————————————
Tracy Borman, VI. ve I. James'in şeytanlığa olan takıntısının nasıl yüzlerce talihsizi alevlere teslim ettiğini ortaya koyuyor
1450'den 1750'ye kadar Avrupa'yı kasıp kavuran cadı avları, tarihin en tartışmalı ve dehşet verici olayları arasındaydı ve bu olaylar kendi dönemlerinin holokostlarıydı. Tarihçiler uzun zamandır, "Cadı Avı"nın Navarre ve Kopenhag gibi birbirinden farklı ve uzak noktalara ve toplumlarda neden ve nasıl bu kadar hızlı ve kalıcı bir etki yarattığını açıklamaya çalışmaktadır. Bu Cadı Avı süreç olarak yaklaşık 100.000 kişinin (çoğu kadın) yargılanmasıyla sonuçlanmış ve bunların yarısından biraz daha azı öldürülmüştür.
Cadı avının en aktif merkezlerinden biri, belki de 4.000 kişinin alevlere teslim edildiği İskoçya'ydı. Bu kadar küçük bir ülke için bu sayı oldukça çarpıcıydı ve dahası bu sayı İngiltere'deki idam oranının iki katından fazlaydı. Bu kovuşturmaların acımasızlığı ise kötü şöhretli bir kraliyet cadı avcısına atfedilebilir: 1603'te İngiltere Kralı I. James olan İskoçya Kralı olarak da bilinen VI. James.
1590 yılı İskoçya tarihindeki en büyük ve en üst düzey cadı mahkemelerine tanıklık etti. Kuzey Berwick'te Kral VI. ve I. James, yeni eşi Danimarkalı Anne'yi Kuzey Denizi'nden geçirirken filosunu yok etmek için fırtına çıkardıkları iddiasıyla/şüphesiyle en az 70 şüpheli toplandı. Neredeyse hayatına mal olacak olan fırtınanın büyücüler tarafından çıkarıldığına inanan Kral James, failleri adalete teslim etmeye niyetliydi.
Şüphelilerin çoğu kısa sürede -işkence altında- fırtınayı çıkarmak için bir dizi tuhaf ve ürkütücü büyü ve ayinler düzenlediklerini itiraf etti. Bunlar arasında ölü bir adamın kesik cinsel organını ve bacaklarını bir kedinin bacaklarına bağlamak, sonra da paketi dalgalara atmak vardı; bunun üzerine "denizde öyle bir fırtına çıktı ki, daha büyüğü görülmemişti." Başka bir olayda, Şeytan'ın kendisinin cadılara göründüğü ve "bir sis çıkaracağına ve kralı da İngiltere'ye savuracağına söz verdiği, bu amaçla da denize futbol topuna benzer bir şey attığı" söylenmekteydi.
James bu tür hikâyeleri duyduğunda o kadar dehşete kapıldı ki, sorgulamaları bizzat yönetmeye karar verdi. Baş şüphelilerden biri olan Agnes Sampson'ı Edinburgh'daki Holyroodhouse'a getirtti, böylece onu bizzat kendisi sorgulayabilecekti. Kendisine yöneltilen suçlamaları "sert bir şekilde inkâr ettiğinde," saçlarının tamamı tıraş edildi, vücudunun her yeri kazındı ve o ülkenin geleneklerine göre başı bir iple/urganla çekildi/sıkıldı, ki tüm bunlar oldukça acı verici olaylardı. Tüm bunlar bir saat boyunca devam ederken, kral bu durumu "büyük bir zevkle" izledi.
Sorgulamanın en çarpıcı anı, James'in Agnes'in söylediği bir şeye tepki olarak öfkeyle ayağa fırlayıp onu yalancılıkla suçladığı andı. Ancak Agnes James'i sakince kenara çekti ve düğün gecesi James ile yeni eşi ile aralarında geçen bazı "gizli konuları" anlatarak onu sihirli güçleri olduğuna ikna etti.
James onun ifşası karşısında hayrete düştü. "Kral hazretleri bu duruma çok şaşırdı ve cehennemdeki tüm şeytanların bile bunu keşfedemeyeceğine inandığına dair Tanrı üzerine yemin ederek, kadının sözlerinin doğru olduğunu kabul etti ve bu nedenle daha önce anlatılanlara da daha fazla itibar gösterdi." O andan itibaren de büyücülüğe ve cadılığa olan ilgisi tehlikeli bir saplantıya dönüştü.
——————————————
[1] Kral James ilk önce İskoçya'nın Kralı olduğunda VI. James olarak anılmıştı. Ardından İngiltere tahtına da geçince İskoç tahtı için VI. James, İngiltere tahtı içinse I. James oldu. Bundan sebeptir ki tarihi süreçte iki türlü olarak, hem VI. hem de I. James olarak anılagelmiştir.
Mütercim: Batuhan Akdoğan
Yorum Gönder