On İki Havari Doktrini, Havariler Doktrini, Havariler Metni ya da kısaca Havariler Öğretisi, erken dönem bir Hristiyan metnidir. Metnin yazılış tarihi konusunda akademisyenler MS. 70 ile 3. yüzyıl arasında farklı tarihlendirmeler yapmaktadır.
Doktrinin Menşei ve Yazılış Yeri
Kitaba havari bir köken ya da yazarlık atfetme çabasıyla ona verilmiş olan bu ismin onu düzmece (pseudepigraphic) bir kitap haline getirdiğine dair bir görüş bulunmaktadır. Öte yandan bu ismin, üçüncü ve dördüncü havari kuşağı (Silas, Timoteos, Titus, vs.) tarafından takdim edildiği şekliyle on iki havarinin öğretilerini ve düzenlemelerini özet olarak içerdiği için bu ismin kullanıldığı düşünülmektedir. Bu kitabın kadim Kilise tarafından büyük bir saygı ve itibar gösterildiği ise kesin bir şekilde bilinmektedir.
Kitabın Suriye ve Filistin bölgesinde yazıldığı düşünülmekle birlikte, Mısır ve Anadolu da kitabın yazıldığı muhtemel yerler arasında sayılmaktadır. Bu metin Hıristiyan doktrininin bir el kitabı, ilk Hıristiyanların, özellikle de katekümenlerin eğitimi için kısa bir pratik rehber olarak tanımlanabilir. Bu metin genellikle "Havarisel Babalar" olarak adlandırılan kişiler tarafından derlenen yazılar arasında da yer almaktadır.
Bu öğreti, "İki Yol" adlı bir Yahudi eserinin ve İncil'in bazı kitaplarının bir derlemesi olarak düşünülmektedir. Görünüşe göre İki Yol'un orijinal metni Hıristiyanlar arasında Havariler Doktrini'nden daha geniş bir dolaşıma sahipti. Didache, havarilerin Yahudi olmayanlara öğrettiklerini kaydettiğini iddia etmektedir. Bu durum kısalığı ve genel olarak havarisel geleneğe uygunluğuyla da birleşince, Didache'nin erken dönemde büyük bir itibar görmesine neden olmuştur. İskenderiyeli Clement ve Origenes, Didache'yi Kutsal Kitab'ın bir parçası olarak kabul ederek kullanmışlardır ki bu görüş halen de Mısır'da geçerliliğini korumaktadır. Benzer bir kullanım, 3. ya da 4. yüzyılda Suriye'nin Antakya kentinde yazılmış olan Apostolic Ordinances adlı eserde de görülür. Buna karşın, Eusebius Didache'yi açıkça gayrimeşru bir eser olarak sınıflandırırken, Athanasius onun "gereğinden uzun yazılmış, gayrimeşru ve müsrif" eserler arasında olduğunu ve "bunların hiçbirinin, hatta gizli olanlarının dahi onaylanmadığını ya da herhangi bir faydasının olmadığını" belirtir.
Didache'nin metni, Nikomedia Metropoliti Philotheos Vryennio (1833-1917) tarafından İstanbul'daki Kutsal Kabir Metochion'unun 54 numaralı kodeksinde keşfedilene ve 1056 yılına tarihlendiği 1873 yılına kadar bilinmiyordu.
Yapısı ve İçeriği
Didache'nin ifade biçimi yeni bir şey ortaya koymaz. Kısa ve özdür, pek çok unsuru da bilindik ve önceden de bilinen şeylerdir. Didache'nin açıkça görülen Yahudi karakterine rağmen, metinde güçlü bir polemik eğilimi yoktur ve Hıristiyanlık ile Yahudilik ya da Yahudi-Hıristiyanlığı ile Pavlus'un Hıristiyanlığı arasındaki ilişkiler sorununu keskin bir şekilde ele almaz. Metin, daha geniş bir yönelime sahiptir, ancak aynı zamanda da geleneğinde çok güçlü bir Yahudi mirasını barındıran bir kiliseyi (öğretiyi) ortaya koymaktadır.
Doktrin 16 kısa bölümden oluşur ve bu bölümler birbirleriyle zayıf bağlantıları olan iki ayrı kısma ayrılmıştır.
İlk bölüm (1-6) esas olarak Hıristiyanlaştırılmış olan İki Yol (yaşam ve ölüm) doktrinini içerir. Bu doktrin ilk dönem bilginleri tarafından Yahudilerin sinagoguna kabul edilenlerin doktriniyle, günümüz bilginleri tarafından ise Essenilerin İki Yol öğretisiyle ilişkilendirilmiştir. Pedofili ve kürtajın kınanmasına/lanetlenmesine yapılan atıflar dikkate değerdir. (Doktrin 2:2)
İkinci bölümde ise vaftiz, oruç ve Efkaristiya (7-10) ile ilgili açıklamaların yanı sıra inananların gerçek peygamberleri maddi kazanç peşinde koşan sahte peygamberlerden nasıl ayırt edebileceklerine ilişkin açıklamalar (11-15) yer alır. 16. bölümde ise dünyanın "son günlerinde" gerçekleşecek olan olaylar ele alınır.
Doktrin'in ikinci bölümü de dikkat çekicidir; burada Kilise'nin sahte peygamberler tarafından istila edildiği ve onların gerçek peygamberlerden ayırt edilmesi için bazı kriterlere ihtiyaç duyulduğu açıkça ortaya konmaktadır. Daha da önemlisi, metin bize piskoposların atanması emriyle Kilise'nin havariler ve karizmatikler (karizmasıyla önder haline gelmiş olanlar) çağından daimi papazlar çağına geçmekte olduğunu da göstermektedir.
Metnin yapısı aşağıdaki gibidir:
İki yol: Yaşam yolu ve ölüm yolu (1-5. bölümler), Sonuç (6. bölüm)
Vaftiz (7. bölüm)
Oruç ve dua günlerinde (8. bölüm)
Efkaristiya Üzerine (1-10. bölümler)
Elçiler, peygamberler ve sahte peygamberler üzerine (11-13. bölümler)
Rab'bin Günü ibadeti üzerine (14. bölüm)
Piskoposlar ve diyakozlar hakkında (15. bölüm)
Kıyamet ve son günlerde gerçekleşecek olan olaylar (16. bölüm)
————————————
Yazar: Batuhan Akdoğan
Yorum Gönder